Soğuk bir kasım akşamı. Hayır, ayaz var. Çok soğuk. Ve gündüz. Güneş doğmaya üşeniyor. Sokakta evinin yolunu unutan sarhoşlar, iyi yolun ne olduğunu unutan fahişeler. Gecenin son sigaraları yanıyor, yahut gündüzün ilk. Büyük bir senfoni var. Dinliyorum. Gözlerim kapalı, geceyi dinliyorum. Uykusuzluğumu dinliyorum. Parmaklarım oynuyor istemsizce, ritim tutuyorum. Uzun, sarı saçlı transexüelin sigarasını yakışı, hala seksenlerden kurtulamamış üç punktan en iri olanının sarhoş adama attığı yumruğu, baykuşların sesini. Boş şarap şişelerinden yansıyan güneş ışıkları anlatıyor, güneşin doğduğunu. Kimse bakmıyor güneşe doğru belki, yada kimse farketmiyor ama gece insanlarının iç güdüleri kuvvetlidir. Bilirler. Güneşin nerde olduğunu bilmeksizin tahmin eder onlar gündüzün geldiğini. Bir fahişe, sekiz yaşında ki bir çocuğun okula hangi saatte gideceğini bilmez, fakat asla karşısına çıkmaz. Sakalları birbirine karışmış sarhoş, punktan yediği yumruk nedeniyle hiçbir şey hatırlamasa bile, gidip bir bankta uyuması gerektiğini bilir. Son sigara hep gecenin sonuna saklanır. Gecenin sonunda herkesin yakacağı bir sigarası vardı. Büyük göğüslerin arasındaki paketlerde, kulak arkasında. Ve hep biri vardır. Geceyi izleyen. Bir uykusuz hep vardır. Orkestra şefi gibidir. Parmakları durmaz. İzler, dinler, sever, aşık olur. İnsanlık o saatte rüyalar görürken, o gerçekleri görür. İnsanlık kabuslarından şikayet ederken, o yaşlı sarhoşu döven punka küfür eder. İnsanlık hayallerinde, konuşmaya bile cesaret edemediği kadınlarla sevişirken, o pencerenin altından geçen fahişeye para teklif eder. Tanrının melekleri o saatte uyur, ve yerini şeytanlara bırakır. Öldürülen insan, sevişen çift, işlenilen suç, yakılan kilise ve Tanrı'ya edilen küfür sayısı geceleri hep daha fazladır.
---------------------------------------------
Uykusuzum.
Yaklaşık bir milyon gündür. Hayır 5 gündür.
Hiç uyumuyorum. Uyuyamıyorum.
Duvarı izliyorum. Boş, karanlık ve korkutucu duvarı.
Saatlerce bekliyorum. Uykum gelmiyor.
Fakat duvar
Duvar canlanıyor.
Renkli gözler beliriyor duvarda.
Senin gözlerin.
Kırmızıya çalan bir dudak.
Senin dudakların.
Bakıyor bana.
Tıpkı seni ilk gördüğüm günkü gibi.
Gülümsüyor.
Tıpkı seni ilk öptüğüm günkü gibi.
Aşık oluyorum sana.
Aşık oluyorum uykusuzluğuma.
Her gece
İzliyorum seni boş, karanlık ve korkutucu duvarda.
Gizlice sigara yakıyorum sonra.
Beliriyorsun.
Aydınlanıyor oda.
Gözlerim açık rüya görüyorum.
Seni görüyorum.
Elimde ki sigara parmaklarımı yakana kadar,
Aşık oluyorum sana.
Aşık oluyorum uykusuzluğuma.