2 Temmuz 2013 Salı

Hiç dolmayan birkaç kadeh boşluk




Yine klavyenin başında. Tekrar uykusuz bir gece.

Sinirleniyorum. Tanımadığım, tanımayacağım, tanımak istemediğim insanlara.

Yakmak istiyorum hepsini. Nasıl bu kadar aptal olurlar?

Sonra duruluyorum. Sırf benimle aynı şeyi düşünmediği için, bir insanı yakamam.

Ne farkım kalır o zaman diğerlerinden.

Hayallerimde.. Rüyalarımda yakmalıyım onları. Gündüzleri ise hayatıma devam etmeliyim.

İnsanoğlu bu değil midir zaten? Gece söylediklerini, gece rüyalarında gördüklerini gündüz unutanlardan ibaret değil midir insanoğlu?

Herkes konuşur geceleri. En büyük sözler geceleri verilir belki de. Asla yerine getirilmeyecek sözler..

Kaçımız bir kadına onu ölene kadar seveceğini söylemedi ki ay ışığının altında?

Çocukluktan beri yıldızların altında sevişmiyor muyuz zaten?

Kimse görmüyor rüyalarınızı, kimse duymuyor savaş naralarınızı!

Bağırın sizi orospu çocukları, konuşamadığınız kadınlara evlenme teklifi edin, gökdelenlerin tepesinden paraşütsüz atlayın.

Fakat sabah uyanıp hayatınıza devam edeceksiniz.

Bugün çok garip bir rüya gördüm diyeceksiniz, ve unutacaksınız...

Ben hatırlayacağım.

Siz uyuyun. Ben hepiniz için uykusuz kalırım.

İstemesemde kalıyorum zaten.

Sabaha kadar Chet Baker dinleyip, çay içiyorum.

Boş duvarları izliyorum.

Sokağın başında ki kedilerin miyavlamasını dinlerken gizlice sigara içiyorum.

Kimse inanmıyor bana. Çünkü kimse görmüyor beni.

Düşünüyorum..

Bir sonra ki yatacağım kadının kim olacağını.

Yanlış anlamayın.

Beraber yatıp uyuyacağım kadını düşünüyorum.

Ne zaman olacak, ne zaman gelecek o kadın?

O zamana kadar uyuyabilecek miyim?

Çok geç kalmasın.

----------------------------------------------

Bedenimde ki huzursuzluğun, uykusuzluğun, yalnızlığın dozu arttıkça, kişisel hale gelmeye başlıyor tüm yazılarım. Sürekli kendimden bahsetmek, kendime küfretmek yahut halimden yakınmakla geçiyor düşüncelerim. Devletten ve çocuklarından istediği yardımı göremeyen yaşlı ve huysuz bir adam gibiyim. Eski tüfeğimle sokağa çıkıp birini vurmak istiyorum. Birinin beni görmesini belki de. Evet, tüm çaba bu aslında. Birinin beni görmesi. Burada, uykusuz bir şekilde bu geceyi geçirdiğimi görmesi. Come as you are şarkısını çalmayı öğrenmem ve gecenin bu saatlerinde sokağa çıkıp bağıra bağıra söylemem gerek. Eğer polisi, birkaç serseriyi, ve huysuz insanları atlatabilirsem aradığım kişinin bana gelebileceğini düşünüyorum. Bir sene kadar bir süredir bu blogta yazıyorum. Ve şimdiye kadar gelen kimse olmadı. Ben ileride iyi bir yazar olabilmek, yahut birşeyler kazanmak için yazmıyorum. Kendi hikayemi kendim yazmak istemiyorum. Hikayemi yazacak, ve beni o hikayede ki kötü adam yapacak kadını arıyorum. Şimdilik bu kadar yeter.  Herkese uykusuz geceler.

--------------------------------------------------------

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder