16 Haziran 2014 Pazartesi

İsa'nın Kadınları - Sayfa 127


Dört gün... Dört bin yıl kadar uzun dört gün. Dışarı çıkmadım. Telefonlara cevap vermedim. Bir şeyler oluyordu zihnimde. Devrim vardı sanırım kalbimde.

Beşinci gün Bayan I. çıkıp geldi. Hiç değişmeyen suratı ve içimde uyandırdığı o ikinci yeni hissiyle. Beni ona çeken bir şeyler vardı. Bu sonbahardan daha güzel, ya da bulutlardan daha hoş kokması değildi. Tıpkı kalbimde devrim yapan o şey gibi.. O şey gibiydi işte.. Bayan I. gibiydi. Benden nefret eden kadınlar gibi.

Oturduk. Çektik perdelerimizi. Sevişmedik hiç. Sadece dudaklarımız hareket etti. Bir şeyler anlatmak ve içmek için. Elini uzattı bana. Bekledim.. Uzatamadım elimi. '' Sana dokununca, kirletilmiş ve tutsak alınmış bir toprağa dokunur gibi oluyorum. Bedenin ıssız ve kaygan. Terk edilmişsin, çaresizsin; ama yinede elini uzatmıyorsun kimseye, kimseden yardım istemiyorsun. İçine, benliğine kolay kolay girilmez artık senin. Kapıların kapalı. Biri muhtaç olsa, barınacak yer bulamaz sende. ''

'' Cemil Ersöz!'' dedim gülümseyerek... Burukça gülümseyerek. Acı gerçekle karşılaşmanın verdiği burukluk ve eski bir dost gülümsemesi arasında gidip geldim. Sigarasından bir nefes aldı. O an gömülmek istedim işte. Ulan o dudaklarında ki çatlaklara gömülmek istedim. Mezarım orası olmalıydı!

''Sen hediye etmiştin. Beni terk etmeden bir gün önce..'' dedi.. Hatırladım her şeyi. Kısa metraj film tadında ki geçmişimizi. Hortladım o mezardan. Kalktım. Doğruldum. Düştüm geri. İlk aşkıydım. İlk seviştiği adamdım. Konserde ki ilk öpücüğü ve ilk orgazmıydım. Buydu zihnimde olan şey. Unutuyordum. Yavaş yavaş. Önce annemi, sonra diğer aşklarımı.

İntikam soğuksa, seks ara sıcaktı. Her kadın intikamını alırdı bir gün. Erkek zaferler kazanmak, fethetmek, sikmek için gelmişti dünyaya, öldürmek ve nara atmak için. Fakat kadın öyle değildi. O intikam için yaşardı. İhtiras için. Arzu ve duygu için. Duygularından arınmış bir kadın var olamazdı. Ama o vardı. Ve gözlerime bakıp düştüğüm duruma bakıyordu sigara içerken. O hadım etmişti sanırım bütün duygularını. İntikam gününü bekliyordu. Sadece benden değil, kişisel değil. Onun mevzusu evrenseldi. Bir bilseydi Tanrının erkek olduğunu, ondanda nefret ederdi belki!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder