7 Temmuz 2014 Pazartesi

Meksika Açmazı


 ''Hey Dorothy!'' dedi adam. Elinde bir şişe Terla İtalio Barola vardı. Diğer elinde parmaklarının arasında çaprazlayıp tuttuğu iki kadeh. ''İçmiyor musun daha? Bir bardak? İki? Nerede şimdi o eski halin, benimle içmek isteyen, bana sarılmak, beni sarhoşken öpmek isteyen halin! Söyle bana Dorothy, en son ne zaman öptün birini? En son ne zaman silindi dudaklarından benim rüyalarımın badem kokusu? Kiminle aya bandın şarabını en son?'' Sesi yükselmeye başlıyordu adamın. 9/8lik bir folk ritim duyuluyordu sesinin arkasında çalan. Charles'ın sesi belki de. Kabus siyahından yapılma o sesi.

Adam elindeki bardakları yere fırlattı. ''Her köşe başında seni düşünmekten bıktım, duyuyor musun? İçimi parçalayan senden! Her gecenin seni anlatmasından, her gündüzün sensiz sabahlatmasından bıktım.Seni takip etmekten bıktım Dorothy. Neler düşündüğünü tahmin etmekten. Başka kadınlara -hemde güzel olanlara- senden bahsetmekten bıktım. Sana ait olamamak acıtıyor içimi. Beni takmıyor musun şu an, yoksa içten içe çürüyor musun sende çok merak ediyorum Dorothy. Senin adın benim için hep sevgiyi, tebessümü ve pembe tonlarına ait şeyleri çağrıştırırdı. Sonra bir ara kırmızıyı çağrıştırdı. Ama şimdi acıyı, nefreti ve siyahı çağrıştırıyor Dorothy. Korkutuyor bu beni. Etrafımda acıyı çağrıştıran o kadar şey varken, siyahın tonunda onca düşüncem varken şimdi sende gelip çöktün dehlizlerimde yaşayan çelimsiz tanrının tepesine. Açlıktan kaburgaları görünüyor kalbimin. Dokunabilecek miyim saçlarına Dorothy, yaptğımın hataları telafi edene dek ölmeli miyim, yoksa sonsuz bir cehennem mi senin yokluğun? Halbuki ben sana Tanrı'ya inanmadığım kadar inanmıştım. Sonsuza kadar kalmamalıyım burada.. ''

Adam duvara sırtını yaslıyıp diz çöktü. Elinde ki şarap şişesini ters çevirdi, Şöyle bir baktı akmayan damlaya. Üzüldü. Elini iç cebine sokup bir sakız(!) çıkardı. Baktı sakıza. Aylardır. Aylardır sakız çiğnemiyordu. Ne ara dönmüştü bu hale. Karşısında o çok sevdiği kadın vardı. Konuşma fırsatı duruyordu. Ama o yine de konuşamıyordu. O kadar kelimesi vardı ki içinde biriktirdiği, o kadar şarkısı, o kadar şarabı, çayı, şiiri, battaniyesi, kumsalı, denizi, ayı... Kumbara kalpli biri oluvermişti. Kendinden bile saklıyordu güzel anları. Bir damla düştü adamın gözünden sakıza. Hafif koyulaştı damlanın düştüğü yer.. Sakızı ağzına attı sonra adam. Çiğnemeye başladı. Daha önce hiç sakız çiğnememiş gibi. Çiğnedikçe sakinleşiyor, çiğnedikçe daha da aşık oluyordu nedense karşısında ki kadına. Bir sayfa daha çevirmek istiyordu. Çevirdi. Sonra bir sayfa daha. Kitaptan gelen o koku hiç bitmedi. Arıyordu adam, Dorothy'nin cevabını. Sessiz kalamazdı Dorothy, ne demeliydi. Bir kitap, iki kitap, birkaç eski sayfa derken buldu cevabı.

Onu gece boyu sessizce ağlatacak cevabı buldu adam. 13 Temmuz 1954'de ölmüş bir ressamdan geldi Dorothy'nin sesi. Bu sefer ölüyor gibiydi o ses. Hiç olmadığı kadar hemde. Hıçkırıyordu birbiri ardına gelen kelimeler. Erdemli bir nefret, bir babanın kızına bağırması gibi bir şeydi. Bir Tanrı gibi yüceydi Dorothy'nin sesi. Ve bu son vahiysiymiş gibi konuşuyordu.

 ''Senden niye vazgeçtim Diego!

Kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.
Canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.
Bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.
Gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.
Her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.
Düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.
Ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.
Sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.
Tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden “sen” olduğun için vazgeçtim.
Bencil olduğun için vazgeçtim.
Bunlardan sadece bir tanesi senden vazgeçmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi.
Ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.
Bu yüzden ben de senden vazgeçtim.
                                                                      Frida Kahlo''
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder